Patent Savaşları

Son günlerde sürekli Microsoft’un satılan her android üzerinden bir miktar para aldığına dair haberler okuyordum. Nedir ne değildir diye biraz araştırdıktan sonra aslında şu an Microsoft’un altın yumurtlayan bir tavuğunun olduğunu ama bunu kesmesi gerekebileceğini farkettim.

Peki nereden başlıyor bu olay? Microsoft Google’ın açık kaynak kodlu ürününden nasıl pay alabiliyor? Olay 2003 senesine dayanıyor. 2003 senesinde Microsoft 700’e yakın şirketle patent anlaşmaları imzalıyor bunlardan beş tanesi de Android ile ilgili şirketler. Yani Android içinde Microsoft’un patentli protokolleri var. Zaten yapılan ilk anlaşmalarla birlikte herkesin bunu kabul ettiğini görebiliyoruz. Şu an Android’li üretilen her cihaz için üreticiler Microsoft’a para ödemek zorunda. Bu üreticilerden birisi de HTC. HTC her cihaz başına Microsoft’a 5 dolar ödüyor.

Günlük üretilen Android’li mobil cihazları göz önüne aldığımızda ortaya çıkan para Microsoft’un mobil çözümleri Windows Mobile ve Windows Phone 7’den kazandığından çok daha fazla. Üstelik en büyük akıllı mobil cihaz üreticisi olma yolunda ilerleyen Samsung’dan cihaz başına istediği ücret tam 15 dolar. Bu rakam öyle rasgele seçilmiş bir rakam değil. Windows Mobile’ın cihaz başı maliyeti 8 dolar, ama Microsoft’un asıl ürünü Windows Phone 7’nin cihaz başına üreticiye maliyeti 15 dolar. Yani Microsoft Samsung’a şunu diyor : Ya benim ürünümü alacaksın 15 Dolar vereceksin, ya da Android kullanacaksın bana yine 15 Dolar vereceksin.

Aslında burada Microsoft da bir karar vermek zorunda. Tek bir ürün bile satmadan milyar dolar civarı üzerinde para kazanmaya devam edebilir. Normalde bu çok mantıklı gözüküyor. Ama işin bir de diğer tarafı var. Microsoft’un sürekli yapmaya çalıştığı şeylerden biri de kendi teknolojilerinin birbirlerini kullandırmasını sağlamak. Eğer Microsoft Android’e yaşama şansı verirse kendi platformu kullanılmayacak ve uygulama geliştiriciler Android için uygulama geliştirmeye Java ile Eclipse vs. üzerinden devam edecek. Ne Vs.Net ne de C# umurlarında olmayacak. Bu pek Microsoft’un çalışma şekline uygun bir durum değil.

Şimdi ya cihaz üreticilerin ve Microsoft’un bir karar vermesi gerekiyor. Bakalım bu kararlar mobil cihaz ve mobil işletim sistemlerinin geleceğini nasıl etkileyecek.

Windows 8 Geliyor, Forza XP

Microsoft’un yeni işletim sistemi Windows 8’in gelecek sene piyasaya sürülmesi bekleniyormuş. Bu yazıda Windows 8 in özelliklerini yazmayacağım zaten ortada çok fazla bilgi de yok. Ama bu haberi duyunca hala evde, işte XP kullandığım gerçeği aklıma geldi. Bana göre Microsoft’un yaptığı en iyi işlerden bir tanesi. Windows Vista ve Windows 7 gibi iki işletim sistemini atlamış bulunmaktayım. Bakalım Windows 8 benim gözümde Windows XP’yi tahtından edebilecek mi?

Ama az sonra paylaşacağım rakamları gördükten sonra siz de benim düşüncelerimde yalnız olmadığımı göreceksiniz. Şu an internete bağlı bilgisayarların %51,13 Windows XP işletim sistemi kullanıyormuş. Windows 7 %27,13, Vista ise %9,52 orana sahip geri kalan ise MacOS, Linux,iOS ve diğerleri arasında paylaşılmış. Yani kısacası interne bağlı her iki kişiden biri Windows XP kullanıyor. Yalnız olmadığımı öğrenmek güzel 🙂

Öneri

Bugün naçizane bir kitap önermek istiyorum size. Aslında bu kitabı okuyalı bir buçuk sene kadar oldu ama bir vesile oldu ve yeniden aklıma geldi o yüzden paylaşmak istedim. Kitap genellikle kitaplarını beğendiğim bir yazarın Paulo Coelho‘nun, adı Beşinci Dağ. Ben okuduğumda beni gerçekten etkilemişti, sizi de en azından düşünmeye sevkedeceğini zannediyorum. Okuduysanız da bir kez daha okuyun bence, ben öyle yapacağım. Zaten çok sayfası olan bir kitap da değil, kısa sürede bitirebilirsiniz.
Ayrıca herşey de olduğu gibi kitapta da korsana hayır diyelim lütfen. Hem yazarların hakkını yemeyelim, hem de paralarımızın nereye gittiğini bilelim…

Composition ile Aggregation Arasındaki Fark

Uygulama geliştirirken OOP prensiplerine yaklaştıkça nesneler arasındaki ilişkilerin önemi de gitgide artıyor.  Ben de tasarım desenlerine verdiğim kısa arada çok karıştırılan iki kavramdan bahsetmek istiyorum. Nesneler arasındaki iki ilişki türü : Aggregation, Association

Aggregation : Bu tür ilişki de nesnelerin yaşam döngüleri birbirlerinden ayrıdır. Bir nesne diğerinden bağımsız olarak da yaşamını sürdürebilir. Yani aralarında bir sahiplik ilişkisi (has-a ) vardır. Örneğin Dizüstü Bilgisayarınız ile onun çantası arasında böyle bir ilişki vardır. Çantayı ayrı olarak ya da laptop’u ayrı olarak düşünebiliriz. Yaşam döngüleri ortak değildir. UML diagramında gösterimi ve koda dökülmüş bir örneği aşağıdaki gibidir.

public class Canta
{

}
public class Laptop {
private Canta _canta;
public Laptop(Canta canta)
{
_canta = canta;
}
}

Composition : Bu tür ilişki de nesnelerin yaşam döngüleri birbirleriyle bağlantılıdır. Bir nesne diğerinden bağımsız olarak kullanılamaz. Aralarındaki ilişki parçası olma(is-a-part-of ) ilişkisidir. Az önceki örneğimizden gidersek dizüstü bilgisayarımız ile ekranı arasında bu tarz bir ilişki vardır. UML diagramında gösterimi ve koda dökülmüş bir örneği aşağıdaki gibidir.

public class Ekran
{

}
public class Laptop
{

Ekran _ekran = new Ekran();
}

Observer Design Pattern

Şu aralar daha önceden üzerinden geçtiğim tasarım desenleri ile uğraşıyorum tekrar. Ama bu sefer biraz daha pratik şekilde ilerlemeye çalışıyorum. İlerdikçe de burada hem bana ilerde hatırlamam için not olması hem de ihtiyacı olanların faydalanması için paylaşmaya çalışıyorum.

Son yazımda Strateji tasarım deseninden bahsetmiştim. Bu kez ise Observer tasarım deseninden bahsetmeye çalışacağım. Örneğin bir alışveriş sitesinin kampanyalarından haberdar olmak için maillist’ine kayıt olduğunuzu düşünün, daha sonra bir başkasının da aynı listeye abone olduğunu düşünelim. Bir kampanya olduğunda siteden abone olan herkese bu kampanya gönderilir.  Daha sonradan artık kampanya bilgilerini almak istemezseniz listeden çıkarsınız ve artık yeni kampanya bilgileri diğer abonelere gönderilir.

Observer tasarım deseni de uygulamalarımızdaki bu tarz işlemlerimizi yapmamızı kolaylaştıran bir desendir. Örneğin bir nesnenin durumu değiştiğinde uyarılacak nesneler listesine eklenmiş nesnelerimiz otomatik olarak uyarılır.

Bu desen ile ilgili örneğimi bir önceki strateji deseni örneğim üzerinden yapacağım. Böyle olması biraz daha karışık olmasına sebep oldu ama ezbere kaçmayı önlememi sağladı. Ayrıca iki deseni bir örnek de birleştirmiş oldum. Öncelikle eklememiz gereken yeni arayüz ve sınıfları vereceğim, daha sonra değişiklik yapmamız gereken kısımlardan bahsedeceğim.

İlk olarak biri yayıncı(subject) biri de dinleyici (subscriber,observer) olmak üzere iki interface tanımlayacağım. Daha sonra kullanacağım bütün dinleyici ve yayıncı sınıfları bu sınıflardan türeteceğim.

public interface IYayinci
{
void dinleyiciKaydet(IDinleyici dinleyici);
void dinleyiciCikar(IDinleyici dinleyici);
void dinleyicileriUyar();
}
public interface IDinleyici
{
void guncelle(ArrayList args);
}

Burada IYayinci arayüzümüzde üç adet metodumuz var bunlar uyarılacak nesneleri eklememizi, çıkarmamızı ve nesnenin durumu değiştiğinde listemizdeki nesnelerin uyarılmasını sağlıyor. IDinleyici arayüzündeki metodumuz ise durum değişikliği olduğunda yapılması gereken işlemleri içeren metoddur.

İkinci olarak yayıncı sınıfımızı oluşturuyoruz. Bu sınıfımızda arayüzden aldığı metodları implemente ediyoruz. Ayrıca ben bir adet renkDegisti metodu ekledim ki bu metodu da renk değişimi olduğunda kullanacağız.

public class RenkYayinci : IYayinci
{
ArrayList _dinleyiciler;
ArrayList _args;
public RenkYayinci()
{
_dinleyiciler = new ArrayList();
_args = new ArrayList();
}
public void dinleyiciKaydet(IDinleyici dinleyici)
{
_dinleyiciler.Add(dinleyici);
}
public void dinleyiciCikar(IDinleyici dinleyici)
{
int i = _dinleyiciler.IndexOf(dinleyici);
if (i >= 0)
{
_dinleyiciler.RemoveAt(i);
}
}
public void dinleyicileriUyar()
{
for (int i = 0; i < _dinleyiciler.Count; i++)
{
IDinleyici dinleyici = (IDinleyici)_dinleyiciler[i];
dinleyici.guncelle(_args);
}
}
public void renkDegisti(string renk)
{
_args.Clear();
_args.Add(renk);
dinleyicileriUyar();
}
}

Burada renkDegisti metoduna renk değişkenini almama rağmen bunu arraylist’e atma sebebim IDinleyici arayüzünün sadece renk için özelleşmesini engellemek ve daha sonra da kullanmak istememdir. Daha sonra dinleyicileriUyar() metodunu çağırıyoruz ve bütün ekli nesneleri haberdar ediyoruz.

Artık eski sınıflarımızda değişiklik yapmaya başlayabiliriz. Öncelikle Daire ve Kare Sınıflarımızı aşağıdaki şekle getiriyoruz.

public class Kare : Sekil, IDinleyici
{
private RenkYayinci _renkYayinci;
public Kare(Dictionary<string, int> degerler, RenkYayinci renkYayinci)
{
_cevre = new KareCevre();
_degerler = degerler;
this._renkYayinci = renkYayinci;
this._renkYayinci.dinleyiciKaydet(this);
}
public void guncelle(ArrayList args)
{
Console.WriteLine(“\nKare kenar renkler değişti ” + args[0].ToString());
}
}

 

public class Daire : Sekil, IDinleyici
{
private RenkYayinci _renkYayinci;
public Daire(Dictionary<string, int> degerler, RenkYayinci renkYayinci)
{
_cevre = new DaireCevre();
_degerler = degerler;
this._renkYayinci = renkYayinci;
this._renkYayinci.dinleyiciKaydet(this);
}
public void guncelle(ArrayList args)
{
Console.WriteLine(“\nDaire çember içi renkler değişti” + args[0].ToString());
}
}

Sınıf tanımlamalarımızda koyu ile işaretli yerleri değiştiriyoruz. Burada öncelikle constructor metodumuzda parametre olarak aldığımız yayıncıya nesnemizi ekliyoruz. Daha sonra dinleyici arayüzünden alınan guncelle metodunu implemente ediyoruz.

Artık desenimizi deneyebiliriz. Önceki yazımızda bulunan örnekteki main metodunu aşağıdaki şekilde değiştiriyoruz.

static void Main(string[] args)
{
Dictionary<string, int> dd = new Dictionary<string, int>();
dd.Add(“BirKenar”, 4);
RenkYayinci renkYayinci = new RenkYayinci();
Sekil sk = new Kare(dd, renkYayinci);
renkYayinci.renkDegisti(“mavi”);
Console.WriteLine(sk.cevreHesapla(dd).ToString());
Console.ReadLine();
}

Programımızı derleyip çalıştırdığımızda karşımızda

Kare kenar renkler değişti mavi

16

çıktısını görebiliriz.

Strategy Design Pattern

Strateji tasarım deseni geliştirdiğimiz uygulama içinde algoritmaları sınıflandırmamızı ve çalışma anında kullanacağımız algoritmayı seçmemizi sağlar. Bu algoritmalar kendi içinde kapsüllenerek (encapsulate) programın geri kalanından soyutlanır ve uygulamamızın loosely coupled bir yapıda olmasına yardım eder. Örneğin bir maliyet hesabında LIFO mu yoksa FIFO mu kullanacağımızı çalışma anında belirlemek istiyorsak strateji tasarım desenini kullanarak bunu nesne yönelimli programlama ilkeleri doğrultusunda yapabiliriz.

Algoritmaların seçim işlemini if else blogları ile yapabilirdik. Ancak küçük bir değişiklikte uygulamamızın içine müdahale etmek zorunda kalırdık. Ayrıca yeni algoritmalar ekledikçe bu if else bloglarımız gittikçe uzayacaktı. Ya da işlemi kalıtım yolu ile de gerçekleştirebilirdik. Bir metodu üst bir sınıfta tanımlayıp, alt sınıflarda bu metodu override edebilirdik. Ancak bu durumda da bir değişiklik durumunda bütün alt sınıflarda kodu tekrar düzenlememiz gerekecekti. Ya da eklediğimiz her yeni sınıf için yeniden metodu override etmemiz gerekecekti. Bu durumda kodların yeniden kullanılabilirliği konusunda başarısız olacaktık.

Bu deseni nasıl uygulayabileceğimizi bir örnekle daha iyi gösterebiliriz. Ben nesne yönelimli programlama ile ilgili örnekler verirken daha anlaşılır ve daha uygulanabilir olması nedeniyle mümkün olduğunca şekiller üzerinden gitmeyi tercih ediyorum. Yine vereceğim bu örnekte Strateji tasarım desenini kullanarak Şekil sınıfından türeyen daire ve kare sınıflarının çevrelerini hesaplayan basit bir uygulama yazacağım.

Öncelikle çevre hesaplama algoritmalarını bir araya toplamam gerekiyor. Kapsülleme işlemini gerçekleştirmek ve çevre hesaplama algoritmalarını belli bir formatta tutmak için öncelikle bir interface yazıyorum.

public interface ICevre
{
int hesapla(Dictionary<string, int> degerler);
}

Bundan sonra çevre hesaplama algoritmalarımı tutacak bütün sınıfları bu interface’den türeteceğim. Bu interface’imiz bir adet hesapla metodu içeriyor. Interface’imizden sonra ise çevre hesaplayacak sınıflarımızı oluşturacağız.

public class DaireCevre : ICevre
{
private int cevresi = 0;
public int hesapla(Dictionary<string, int> degerler)
{
cevresi = 2*degerler[“Pi”]*degerler[“r”];
return cevresi;
}
}

DaireCevre sınıfımız ICevre interface’inden aldığı hesapla metodunu implemente ediyor. Aynı şekilde KareCevre sınıfını da yazıyoruz. Bu sınıf da kendine özgü algoritmasıyla çevre hesaplamasını yapıyor.

public class KareCevre : ICevre
{
private int cevresi = 0;
public int hesapla(Dictionary<string, int> degerler)
{
cevresi = degerler[“BirKenar”]*4;
return cevresi;
}
}

Artık çevre ile ilgili hesaplamalarımızı yaptığımıza göre kullanacağımız sınıfları yazmaya geçebiliriz. İlk olarak şekillerimi türeteceğim bir Sekil sınıfı yazıyorum.

public class Sekil
{
public ICevre _cevre;
public Dictionary<string, int> _degerler;

public int cevreHesapla(Dictionary<string, int> degerler)
{
return _cevre.hesapla(degerler);
}
}

Bu sınıfımızda bütün algoritma sınıflarımızı kapsayabilmesi için bir adet ICevre interface’i nesnesi oluşturuyoruz. Böylece loosely coupled özelliğini de sağlamış oluyoruz. Yeni ekleyeceğimiz, çıkaracağımız ya da değiştireceğimiz algoritmalar uygulamanın geri kalanını etkilemiyor. Ayrıca parametreler için bir adet Dictionary nesnesi tanımladım. Burada gördüğümüz cevreHesapla metodu bizim dışarıdan erişeceğimiz ve hesaplama işlemlerini yaptıracağımız metod. Kendi içinde hangi şeklinde çevresi hesaplanacak ise ona ait metodu çağırıyor.

Artık kullanacağımız sınıfları yazabiliriz.

public class Kare : Sekil
{
public Kare(Dictionary<string, int> degerler)
{
_cevre = new KareCevre();
_degerler = degerler;
}
}

public class Daire : Sekil
{
public Daire(Dictionary<string, int> degerler)
{
_cevre = new DaireCevre();
_degerler = degerler;
}
}

Bu sınıflarımız da constructor metod çağrıldığında ICevre türünden olan nesnemize ilgili cevre sınıfı nesnesi(DaireCevre, KAreCevre) oluşturularak atanıyor. Böylece doğru hesapla fonksiyonunun çağrılması sağlanıyor.

Son olarak uygulamamızı deneyeceğimiz kısmı yazabiliriz.

static void Main(string[] args)
{
Dictionary<string,int> dd = new Dictionary<string,int>();
dd.Add(“BirKenar”,4);
Sekil sk = new Kare(dd);
Console.WriteLine(sk.cevreHesapla(dd).ToString());
Console.ReadLine();
}

Böyle bir denemede ekrana 16 yazacaktır.

EnableViewState vs ViewStateMode

Geliştirdiğimiz ASP.NET uygulamalarında durum yönetimini ihtiyaçlarımıza göre birçok şekilde yapabiliriz. Bu seçeneklerden bir tanesi de ViewState yapısıdır. Hepimiz uygulamalarımızda bilinçli ya da bilinçsiz ViewState’leri kullanmışızdır. Bu bizi geleneksel asp ve php’deki kontrollerin durumunu korumak için yaptığımız ekstra işlerden kurtarır.

Ama ViewState’ler her zaman göründüğü kadar masum olamayabiliyor. Bazen ViewState’ler inanılmaz ölçülerde büyüyebiliyor ve bu durumda sayfa yükleme zamanlarınız farkedilir ölçüde artabiliyor. Bu yüzden ASP.NET uygulamalarımızda mümkün olduğunca durumunun tutulması gerekli olmayan kontrollerin ViewState’lerini kapatmamız gerekir.

Bu işlemi ASP.NET 4.0’dan önce EnableViewState özelliği ile yapıyorduk.  Böylece durumu tutulmasını istemediğimiz kontrollerin bu özelliğini false yaparak bu sorundan kurtulabiliyorduk. Ama EnableViewState’lerde tasarımı ile ilgili bir bug vardı. Eğer sayfamızda 100 kontrol içinden sadece 10 tanesinin durumunu tutmak istiyorsak, sayfamızın EnableViewState özelliğini false yapıp sadece bu 10 kontrolün özelliğini true yapmamız yeterli olmalıydı ama olmuyordu. Bu işlemi ancak sayfanın EnableViewState özelliğini true yapıp 90 kontrolün özelliklerini false yaparak sağlayabiliyorduk. Bunun da oluşturacağı zaman ve iş kaybını tahmin edebilirsiniz.

Ancak ASP.NET 4.0 ile gelen ViewStateMode özelliğini bizi bu sıkıntıdan kurtarmaktadır. Bu özellik parent kontrolün durumuna bakmaksızın kontrollerin durumlarını tutup tutmamamızı belirlememizi sağlar. ViewStateMode durumunu üç şekilde belirleyebiliriz.

  1. Inherit : Bu durumda kontrol parent kontrolün aynı şekilde davranacaktır.
  2. Enabled : Bu durumda parent kontrolün değeri disabled olsa bile kontrolün durum bilgileri tutulacaktır.
  3. Disabled : Bu durumda ise parent kontrolün durumu enabled olsa bile kontrolün durum bilgileri tutulmayacaktır.

NOT: TextBox,CheckBox ve RadioButton kontrollerinde EnableViewState özelliğini false yapsanız bile bu kontroller bazı durumlarını tutmaya devam etmektedir. İlgili bilgiyi buradan bulabilirsiniz.

 

Regular Expressions – Gruplar

Bir regular expression’da parantez arasına alınmış ifadeler grupları oluştururlar. Örneğin

(\w+)\s\d*

ifadesinde (\w+) bir grup oluşturur. İfadenin tamamı varsayılan olarak 0 indisli ilk gruptur. Grupların sıralaması dıştan içe doğru ve soldan sağa doğrudur. Yani en kampsamlı grup varsayılan gruptan sonra gelecektir. Daha sonra iç gruplarda soldan sağa doğru artan indisler alacaktır. Bir gruba şu şekilde isim verebiliriz.

(?<firstWord>\w+)\s\d*

Düzenli ifademizdeki tüm grupların değerlerine ve indislerine Match tipinde bir nesne üzerinden aşağıdaki örnekteki gibi ulaşabiliriz.

Match match = Regex.Match(input, pattern);

string degeri = match.Groups[1].Value;

int indis = match.Groups[1].Index;

Grupların en çok işimize yarayacağı durum backreference’ların kullanımıdır. Backreference’ler bir regular expression içinde tekrar eden yapıların gruplar vasıtasıyla tekrar yazılmadan kullanılmasını sağlayan yapılardır. Temel de iki çeşit backreference vardır.

Numbered Backreference :

Numbered backreference’da daha önce belirttiğimiz grubu tekrar yazmak yerine bir sayı aracılığıyla refere ederiz. Bir örnek vermek gerekirse

(\w+)\s\1

Bu regular expression’da \1  (\w+) grubunu refere etmektedir. Yani ifade (\w+)\s(\w+) şeklinde düşünebilir.

Eğer örneğimizde \1 yerine \2 yazmış olsaydık, ikinci bir grubumuz olmadığı için compiler bir hata mesajı verecek ve uygulamamızı derlememize engel olacaktı.

Numbered backreference ile karşılaşacağımız bir sıkıntı kullandığımız rakamların gerçek değerler ile çakışması ihtimalidir. Yani kullandığımız rakam bir backreference da olabilir bir octal kod da. Bu yüzden rakamların yorumlanmasında bir takım kurallar mevcuttur.

  1. \1 ve \9 arasındaki değerler herzaman backreference olarak yorumlanır.
  2. Birden fazla basamaklı bir sayının ilk rakamı 8 veya 9 ise (\81, \90 vb) normal değer olarak yorumlanır.
  3. \10 dan büyük değerler grup var ise backreference yok ise octal kod olarak yorumlanır.

 

Named Backreference :

Named backreference yukarıda bahsettiğimiz rakam karmaşıklıklarından kurtulamamızı sağlar. Named Backreference’da grubumuza bir isim veririz ve önceki örnekde rakamla ulaştığımız gibi bu kez grubumuza grubun ismiyle ulaşırız. Bir önceki örneğin named backreference gösterimi aşağıdaki gibi olacaktır.

(?<grubum>\w+)\s\k<grubum>

bu kez gördüğümüz gibi grubum adını verdiğimiz gruba ulaşmak için \k<grubum> şeklinde bir yapı kullandık.

 


 

Regular Expressions – Lookaround

Önceki gönderimde bahsettiğim gibi bu aralar ciddi anlamda kafayı regular expression’larla bozmuş durumdayım. Ne kadar yetenekli olduklarını gördükçe daha da ayrıntısına girmeye başladım. Ama artık bu ifadelerle boğulmak üzere olduğumu farkedince durmam gerektiğini hissettim. Ama durmadan önce de sizlere yararlı olabileceğini düşündüğüm birşeylerden bahsetmek istiyorum.

Lookaround’a isminden de anlaşılacağı üzere özetle bir regular expression’ın öncesi ya da sonrasını da kontrol etmemizi sağlayan yapı diyebiliriz. Vereceğimiz örnekle kafanızda daha net şekilde canlanacaktır. 2 çeşit lookaround’dan bahsedebiliriz. Bunlar Lookahead ve Lookbehind.

Lookahead :

Lookahead verilen regular expression’dan sonra neyin gelmesini ya da gelmemesini belirlemek istediğimizde kullandığımız yapıdır.  Örneğin input string’imiz “Kara Kartal Karşınızda” olsun. Ben bu string içinde Kar kelimesini aramak istiyorum ama bu Kar kelimesinden sonra a harfi gelmesini istemiyorum. Bu durumda kullanacağım regular expression

Kar(?!a)

şeklinde olacak. Bu şekilde kurduğumuz yapıya negatif  lookahead diyoruz. Negatif lookahead yapısını ?! karakterleriyle oluşturuyoruz ve sonra a harfi gelmemesini istediğimizi belirtiyoruz. a harfi yerine başka bir regular expression’da kullanabilirdik. Örneğimizde gerçekleşecek olan eşleşmeler Kartal’daki ve Karşınızda’daki Kar kelimeleridir.

Bu örneğimiz negatif lookahead olduğuna göre bunun bir de pozitifi olması gerekir. Pozitif lookahead’de ise sonrasında ne gelmesini istediğimizi belirtiyoruz. Bunu ise ?= karakterleri ile yapıyoruz. Önceki input’umuzda bu kez aşağıdaki regular expression’ı kullanalım.

Kar(?=a)

Bu durumda sadece Kara kelimesindeki Kar kısmını eşleyecektir.

Lookbehind :

Lookbehind, lookaround ile aynı mantıkta olmakla beraber bu kez verdiğimiz yapının  öncesinde ne olup olmamasını belirlememize yardım eder.

Bu kez input string’imiz “Kandırdım Sandım” olsun. İlk olarak negatif lookbehind yapalım. Negatif lookbehind yapmak için ?<! karakterlerini kullanırız. Regular expression’ımızı aşağıdaki şekilde düzenleyelim.

(?<!K)an

Bu durumda sadece Sandım kelimesindeki an eşleşecektir. Aynı şekilde pozitif lookahead yapmak için ?<= karakterlerini kullanırız. Bu kez aynı input için regular expression’ımızı aşağıdaki şekilde belirleyelim.

(?<=K)an

Bu durumda ise sadece Kandırdım kelimesindeki an regular expression’ımız ile eşleşecektir.

Bundan sonraki yazılarımda Groups ve Balancing Groups konularından bahsetmeyi planlıyorum. Bu ve diğer konularda sorularınız varsa yorum kısmından elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Şimdilik bol kodlu günler.

Blog Temizliği

Bu aralar regular expression’lara ciddi anlamda kafayı takmış bulunmaktayım. Bu yazının da konusu onlar olacaktı ama seksen bin onaylanmış ya da onay bekleyen yorum görünce temizlik yapma zamanının geldiğini anladım. WordPress’i güncellemeyeli epey zaman geçtiği için işleme onunla başladım. Daha sonra gereksiz yorumları silmekle devam ettim ama sonunda dayanamayıp ilk bir kaç yorum dışında hepsini kontrol etmeden sildim. Bu yüzden arada yorumları kaynayan arkadaşlar varsa onlardan da özür diliyorum. Ama saatlerimi yorumları kontrol etmek için vermek istemedim. Ayrıca bundan sonra bu spam yorumları engellemek için de bir eklenti kurdum. Bundan sonra umarım beni daha az oyalarlar. Bu vesileyle spam gönderim işinin ne kadar büyük bir iş gücü kaybına sebep olabilieceğini de farketmiş oldum ve spamcilere nefretim bir kat daha artmış oldu.

Genel blog temizliği ve güncellemesi işlemlerini tamamladıkdan sonra artık bloğuma daha fazla vakit ayırmayı planlıyorum. İhmal ettiğim teknik makaleler konusunda güzel çalışmalarım olacak. Ama şimdilik temizlik sonrası biraz dinlenmem gerek 🙂