MüzeKart

Arkadaşlar Kültür ve Turizm Bakanlığının bir hizmeti var MüzeKart adında. Oldukça güzel bir hizmet olmuş 20 YTL karşılığında bir yıl boyunca tüm müzelere ücretsiz girilebiliyormuş. Eğer İstanbul gezisi falan yapacaksanız kesinlikle almanızı tavsiye ederim.

İş Hayatı

Üniversiteyi bitirdikten sonra bir kaç yıl daha Eskişehir’de kalmaya karar verdim :). Artık iş hayatına da resmen atılmış bulunmaktayım. Eskişehir Gazbil İletişim teknolojilerinde çalışmaya başladım. Bakalım öğrenciliği çok arayacak mıyız?

Yeni Bir Başlangıç

Her sonun bir başlangıç olduğu bir gerçek. Ben de üniversite hayatımın sonuna geldim. Dün havaya attığımız keplerimiz ile birlikte, 5 yıllık bir üniversite hayatını da geriye atmış olduk. Güzel, çürkin, iyi, kötü, aç, hazımsız, uykusuz, uykudan gözleri şişmiş daha sayabileceğim bir çok his, yaşanmışlık ve anıyla geçmiş bir 5 sene. Şimdi herkesin dediği benim de farkına vardığım gibi daha zor bir hayat beni bekliyor. Şu an alt sınıflardaki arkadaşlara verebileceğim tek tavsiye şu anın kıymetini bilsinler, her ne kadar bu kimsenin önemsemeyecğini bilsem de söylüyorum. Çünkü zamanında bize de söylenmişti ve biz de önemsememiştik. Ama ayrılık vakti gelince herşey daha bir net anlaşılıyor.  Neyse şimdilik bu kadar, ileride hayatımda olacak değişiklikleri de buradan yazacağım.  Ayrıldığımız tüm arkadaşlarıma geçen 5 sene için teşekkür ediyorum, öyle kolay unutmayın beni arada bir girip bakın ne yapıyor diye, en azından bir kaç sene 🙂

Beş Taş

        Geçen günlerde CNN’de bir program izliyordum, Afrika’dan oldukça yoksul bir ülkenin kimsenin uğramadığı belli bir yerinde çekim yapıyorlardı. O arada oradaki çocukların, bizim de çocukken oynadığımız beş taş oyununu birebir aynı şekilde oynadıklarını gördüm. Futbol ya da başka belirgin bir oyun oynasalar şaşırmazdım belki ama böyle ayrıntı bir oyunun birbiriyle hiç alakası olmayan iki yerde oynanması çok şaşırttı beni. Onların da atası Türk olamayacağına göre, nasıl böyle bir tesadüf oldu merak etmemek elde değil.

Son Haberler

       Günlüğümdeki yazılar arasındaki zaman gitgide artıyor. Ya çok tembelleşiyorum, ya da çok çalışkan oluyorum 🙂

       Peki neler oldu son yazımdan sonra? Öncelikle 3-4 aydır uğraşdığım projeyi tamamlamış bulunmaktayım. Şu an test aşamasına geçmiş bulunmaktayız, ve testleri yapılıyor. Onca aydan sonra büyük mutluluk benim için. Ama malesef pek dinlenme fırsatım olmayacak. Zaten şu an tez yazmakla uğraşıyorum. Onu tamamlar tamamlamaz da biraz kendi projelerimle uğraşmak istiyorum. Onları askıya almak zorunda kalmıştım. İnsanın kendi fikirleri , kendi göz ağrıları bi başka oluyor 🙂

        İş dışında ise Barış Manço/ Gamzedeyim Deva Bulmam ile yatıp kalkıyorum. Winamp’ımdaki çalan tek şarkı şu aralar. Bakalım ne zaman bıkacağım. Öte yandan web sitemin içler acısı halini görmüşsünüzdür sanırım. Sürekli içimde bi istek var güzelleştirmek için ama bir türlü fırsat olmuyor.  Bu arada Tahir (bknz. www.tahirmutlu.com) bilyaztv‘yi açmış bulunmakta. Fırsat buldukça orası için de video çekmeye çalışıyorum. Şimdilik sadece 1 tane var benim 🙂 Ama Tahir baya özverili bu konuda, o yüzden oldukça faydalı bir site olacağını düşünüyorum.

        Son olarak ta OOP ve Yazılım Mühendisliği derslerinden sonra içimdeki yazılım mimarisi ve mühendisliği aşkı gittikçe büyümüş bulunmakta 🙂 Ona da baya bi sardım. Şu an Software Architecture in Practice kitabını okumaktayım. Eğer onu bitirebilirsem, baya bi uzun liste yaptım kendime. Eğer biraz olsun bişiler kaparsam 🙂 paylaşmaya çalışıcam.

        Şimdilik bu kadar en kısa sürede buluşmak dileğiyle. Artık uzun tutmamaya çalışıcam yazıların arasını….

      

SÜTÇÜ İMAM

Ne alaka diyenleriniz olabilir, her zaman bir alaka vardır !

 http://www.ksu.edu.tr/index.php?afile=genelbilgi&hid=78

31 Ekim 1919 cuma günü akşamına kadar, Fransızlarla beraber gruplar halinde şehri dolaşan Ermeniler Türk halkına ağır hakaretler ve küfürlerle mütecaviz davranışlarda bulundular.

Akşam vakti, havanın karaması ile olayların sükûn bulması beklenirken, Uzunoluk hamamından çıkan 3 kadın ve bohçalarını taşıyan bir erkek çocuğunu gören Fransız-Ermeni devriyesinden bir asker; “Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez!” diyerek kadınların peçesini zorla açmak istedi. Kadınlar ise bağırıp, feryat ederek yakındaki Kel Hacı’nın kahvesinden yardım istediler. Olay yerine ilk müdahale eden Çakmakçı Sait; “Gâvur oğulları! Dokunmayın bacılarıma!” diyerek Fransız Ermeni Lejyonerlerinin üzerine yürüdü. Üzerinde silah olmayan Çakmakçı Sait, açılan ateş sonucu ağır yaralanmıştır. Bu sırada adı İmam olan ve geçimini temin etmek için süt sattığı için Sütçü İmam olarak tanınan İmam, yanında bulunan silahı ile ateş açmış ve bir Fransız-Ermeni Lejyoner askerini öldürmüş, bir diğerini de yaralamıştır. 

Fikirler

         Arkadaşlar eğer birisi sizin bir fikriniz için aptalca ya da işe yaramaz derse sakın hevesinizi kaybetmeyin özellikle konu internet ise. Vereceğim  linke baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız.  İşte size en aptal ve başarılı 10 internet fikri.Burada

Lösev

Arkadaşlar Lösev’i duymayanınız yoktur herhalde. Neler yaptıklarını anlatmaya benim dilim yetmez ama buradan bakabilirsiniz. Her türlü yardıma açıklar, sadece maddi açıdan değil diğer şekillerde de yarımcı olabilirsiniz. Bununla ilgili bilgiyi ise buradan bulabilirsiniz. Aklınızın bir köşesinde bulunsun istedim.

Dilbert

dilbert.gif    

         Dilbert’i bilmeyenimiz yoktur herhalde. Ben ara ara sitesine giriyorum ve gerçekten güzel şeylerle de karşılaşıyorum. Konularının da alanımızla ilgili olması daha da bir güzellik katıyor karikatürlere.

        Kafayı güvenlik ve authentication’larla bozduğum şu günlerde yine ilginç ve güzel bir karikatürle karşılaştım ve sizlerle de paylaşmak istedim. Ne kadar güvenli olmalının cevabı sanırım 🙂 . Eğer hala Dilbert’le tanışmayanlarınız varsa şiddetle tavsiye ediyorum.